/<
15 Aralık 2025 - Pazartesi

SON HABERLER

“Kutuplar Bu Değişimi Daha Fazla Yaşamamalı”

Can Tunca Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özsoy,...
Ana SayfaBilim- Teknoloji"Kutuplar Bu Değişimi Daha Fazla Yaşamamalı"

“Kutuplar Bu Değişimi Daha Fazla Yaşamamalı”

Can Tunca

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Burcu Özsoy, Yakın Doğu Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği “Kutuplar ve İklim Değişikliği” başlıklı sunum öncesinde sorularımızı yanıtladı. Kutuplara 18 kez gitmiş bir bilim insanı olarak motivasyonunu, 20 yıllık araştırmalarının bulgularını ve Türkiye’nin kutup bilimi alanındaki gelişmelerini Perspektif’e anlattı.

“Tercihim kutuplardan yana oldu”

Prof. Dr. Özsoy, kutuplara uzanan akademik yolculuğunun Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Mühendisliği bölümünde başladığını, uzaktan algılama ve uydu görüntüleri üzerine çalışırken yön değiştirdiğini aktardı. Doktora eğitimi için gittiği Amerika Birleşik Devletleri’nde hocasının kendisine Mars yüzeyini incelemek ya da iklim değişikliğinden en çok etkilenen kutupları çalışmak arasında bir seçim sunduğunu belirten Özsoy, tercihinin kutuplar olduğunu belirtti.

20 yıldır kutuplarda çalıştığını vurgulayan Özsoy, iki kutup bölgesinde çalışma sahalarının yaklaşık olarak Türkiye’nin 20 katı büyüklüğünde olduğunu belirtti. Bu devasa alanı uydu görüntüleriyle izleme fırsatı yakalayan Özsoy, “Antarktika ve Arktik okyanuslarında deniz buzunun durumunu uydular üzerinden analiz ederek doktora sürecimi tamamladım. Türkiye’ye döndükten sonra İTÜ bünyesinde ilk kurumsal kutup araştırmaları merkezini kurdum. Böylece Türkiye’de kutup çalışmalarının altyapısı oluşmuş oldu” ifadelerini kullandı.

“Buz azaldıkça iklim felaketleri artıyor; iklim felaketleri arttıkça buz azalıyor”

Kuzey Kutbu’nda deniz buzunun üçte birinin yok olduğunu bu sebeple gezegenin iklim sisteminin bir döngüye girdiğinin altını çizen Özsoy, “Deniz buzları donduğunda atmosferle yüzey arasında bir ısı transferi oluşur. Bu mekanizma bozuldukça seller, sıcak hava dalgaları ve fırtınalar gibi ekstrem hava olayları artar. Şu an bir döngü içindeyiz ve buz azaldıkça iklim felaketleri artıyor, iklim felaketleri arttıkça da buz daha fazla azalıyor” şeklinde konuştu. Kutup bölgelerindeki değişimin tüm insanlık için hayati sonuçlarının olduğunu vurgulayan Özsoy “Kutuplar bu değişimi daha fazla yaşamamalı. Yaşadıkça dünya daha yaşanılmaz bir yer haline geliyor” ifadelerini kullandı.

COP 2026 Toplantısına Türkiye ev sahipliği yapacak

Özsoy, Paris İklim Anlaşması’na göre ülkelerin karbon ayak izini azaltma yükümlülükleri olduğunu belirtti. Anlaşmayı imzalayan ülkelerin 2035’e kadar %40 azaltım, 2050-2055 arası ise sıfır karbon hedefi olduğunu ayrıca Türkiye’nin de 2053 yılı için sıfır karbon taahhüdü verdiğini vurgulayan Özsoy, İklim taahhütlerindeki ilerlemelerin değerlendirildiği Conference of the Parties (COP) 2026 toplantısına Türkiye Cumhuriyeti’nin ev sahipliği yapacağını söyledi.

“Kutuplar gezegenin kara kutusu”

Kutupların, geçmişten bugüne iklimin izlerini taşıdığını belirten Özsoy, “Buz örneklerinde milyon yıl önce hapsolmuş hava kabarcıklarını analiz ediyoruz. Kutuplar dünyanın kara kutusudur. Bu sayede geçmişi okuyup geleceğe projeksiyon tutabiliyoruz” dedi.

Türkiye’nin kutuplarda bilimsel varlığının her geçen yıl arttığını da söyleyen Özsoy, “Antarktika’da 62–68 Güney enlemleri arasında çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca dünyanın farklı ülkelerinin üslerine Türk bilim insanlarını göndererek araştırma alanımızı genişletiyoruz. Hem kendi seferlerimizde yabancı araştırmacılara ev sahipliği yapıyoruz hem de Türk araştırmacıları diğer ülke seferlerine dahil ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Su kaynakları azalıyor”

İklim değişikliğinin artık inkar edilemeyeceğinin, gıda, su, sağlık ve ekosistem dengesi açısından büyük risklerin kapıda olduğunun altını çizen Özsoy,  Kıbrıs’ta ölçülen 25 derece sıcaklığı ise  “1 Aralık’ta 25 derecelik hava sıcaklığı ekstremdir. Yağış olmadığı için su kaynakları azalıyor. Yağdığında ise toprak ememiyor; sel olup akıyor. Kar yağışları azalıyor ve barajlar beslenemiyor” şeklinde değerlendirdi.

“Bilime ve inovasyona hevesli tüm gençlerimizi bekliyoruz”

Türkiye’nin lise öğrencilerine yönelik TÜBİTAK aracılığıyla, Cumhurbaşkanlığı himayesinde ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda güney ve kuzey kutuplarına seferler düzenlediğini belirten Özsoy, bilime ve inovasyona heves eden gençlere seslendi: “ Lise Öğrencileri Kutup Araştırmaları çağrımıza her yıl binden fazla takım başvuruyor. Son üç yılda lise öğrencileri de Antarktika ve Arktik seferlerine giderek kendi projelerini sahada test ediyor. Bilime ve inovasyona heves eden tüm gençlerimizi çalışmalarını ekstrem koşullarda denemeye davet ediyoruz”