/<
26 Haziran 2025 - Perşembe

SON HABERLER

Çocukların ve Gençlerin Sessiz Çığlığı

Fotoğraf: Veli Seymen Kocaer Ebru Doğan-Veli Seymen Kocaer Bir zamanlar sınırlı sayıda genç ve çocuğu ilgilendiren akran zorbalığı giderek yaygın bir toplumsal soruna dönüşüyor. Son...
Ana Sayfaİçimizden BiriSpor ve Akademide Bir Başarı Öyküsü 

Spor ve Akademide Bir Başarı Öyküsü 

Fotoğraf: Can Tunca

Can Tunca 

Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Spor Bilimleri Fakültesi’nin genç akademisyeni Öğretim Görevlisi Sinem Becan, hem akademik kariyerinde hem de spor hayatında kazandığı başarılarla örnek bir isim. Yüzme ve Crossfit gibi farklı disiplinlerde kazandığı Balkan, Avrupa ve Türkiye şampiyonlukları, onu sadece bir sporcu olarak değil, aynı zamanda ilham veren bir insan olarak öne çıkarıyor.

“Akademik başarı ve sportif başarı  birbirini yükselten unsurlardır”

Yüzme ve Crossfit gibi zorlu branşlarda ulusal ve uluslararası pek çok ödül kazanan Sinem Becan, akademik kariyerine de büyük bir tutku ve özveriyle odaklanmış durumda: “Başarıyı bir noktada hedeflemek gerek, ancak hedefe ulaşmanın yolu disiplinli olmak ve doğru bir hazırlık süreci izlemekten geçiyor”.

Sinem Becan, akademik başarıyı sadece okulda elde edilen derecelerle tanımlamıyor. “Akademik başarı, aslında 6 yaşında başlayan eğitim sürecinin bir parçasıdır. Bu süreç, lise, üniversite, yüksek lisans ve doktora düzeyine kadar devam eder” diyerek akademik yolculuğun yaşam boyu süren bir öğrenme süreci olduğunu belirtiyor. Akademik bilgilerin sporcu yaşamına nasıl entegre olduğunu ise şöyle anlatıyor: “Sporculuk kariyerimde öğrendiğim teorik bilgileri, uygulamada doğru bir şekilde kullanarak hem kendimi geliştirdim hem de öğrencilerime faydalı oluyorum. Örneğin, sporcularda kullanılan magnezyumun faydalarını, D vitamini seviyelerinin antrenmanlara etkisini teorik olarak öğreniyorsunuz ve bir sporcu olarak bunları doğru şekilde kullanabilmek büyük fark yaratıyor.”

Genç akademisyen, akademik ve sportif başarı arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor ve “Sporculuk hayatımda öğrendiğim bilgileri akademik hayatımda kullanıyorum ve tam tersi de geçerli. Örneğin, müziğin performansa etkisi üzerine yaptığım araştırmalar, benim sporculuk kariyerimden doğan bir problemden ilham aldı” diyor. Akademik bilgilerin, sporcu olarak elde ettiği deneyimle birleştiğinde kendisine büyük katkılar sunduğunu ifade ediyor.

Başarının temelinde bilinçli hazırlık ve disiplin var

Sinem Becan’ın başarısındaki en önemli unsurlardan biri disiplin. Başarıya ulaşmanın sadece doğal yetenekle ilgili olmadığını belirten Becan, “Başarı sadece ne kadar yetenekli olduğunuzla değil, ne kadar disiplinli çalıştığınızla da ilgilidir. Antrenman yapmak önemli, ancak doğru zamanı, doğru şekilde kullanmak çok daha önemlidir. Mesela sabah 6’da antrenman yapacaksanız, 5’te kalkmalı, kahvaltınızı yapmalı ve hazırlığınızı o kadar erken bitirmiş olmalısınız” diyor.

Becan, her sabah bu disiplini hayatına entegre ediyor. “Sporculukta başarı, sadece antrenman yapmakla değil, doğru bir beslenme düzeni, düzenli uyku ve ruhsal bir denge ile gelir. Ben buna çok dikkat ediyorum,” diyerek, başarısının temellerini yalnızca fiziksel çalışma değil, duygusal ve psikolojik denge ile de kurduğunun altını çiziyor.

Hedef belirleme ve motivasyon

Başarıya giden yolun, sadece fiziksel çalışmalarla değil, doğru bir psikolojik hazırlıkla da desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Becan, her zaman hedef koymanın önemini anlatıyor. “Hedef belirlendikten sonra o hedefe ulaşmak için tüm gücünüzle çabalamanız gerekir. Hedefiniz ‘Bugün kolum ağrıyor, antrenman yapamam’ demek değil, ‘Her gün bir adım daha ileriye nasıl gidebilirim?’ diye düşünmek olmalı” diyor.

Başarıyı sadece dışsal bir motivasyonla değil, içsel bir güçle elde ettiğini belirten milli sporcu, içsel motivasyonun önemine vurgu yapıyor: “Dışarıdan aldığınız motivasyon bir noktada sizi yalnızca bir süre taşır, asıl önemli olan kendi içsel motivasyonunuzu bulmanız. Ne kadar motive olursanız, o kadar kolay yol alırsınız,” diyor.

Başarı, başarıyı getirir !

“Başarı kazandıktan sonra bunu yönetmek ve bir sonraki hedefe yönelmek gerekir. Başarı, başarıyı getirir. Balkan şampiyonu olursun, Avrupa şampiyonası var, Avrupa Şampiyonu olursun Dünya şampiyonası var, Olimpiyatlar var. Hedefler bitmez” şeklinde konuşan Becan, hedefe gitmenin yanı sıra hedefe ulaştıktan sonraki süreçlerin de önemli olduğunu ise “Başarıya ulaşmak kadar, o başarıyı sürdürebilmek ve yönetmek de oldukça önemli. Başarıyı yönettiğinizde, insanlar sizden daha fazlasını beklemeye başlıyor. Bu da kendi içinizde bir baskı yaratıyor. Ancak bu baskıyı doğru yönetmek, başarıyı sürdürülebilir kılar”. şeklinde vurguladı.

Başarısızlıklar öğrenme ve gelişme sürecinin bir parçasıdır

 “Başarısızlıklar, aslında bizi başarıya taşıyan önemli adımlardır. Geçenlerde bir yarışmada başarısız oldum ama o başarısızlık bana ‘Bunu yapmalıyım’ dedirtti. Başarısızlıkların sonrasında başarıyı yakaladım” dedi. Kendisi için de başarısızlıkların önemli bir dönüm noktası olduğunu anlatan Becan, bir dönem yaşadığı sakatlık sürecinden ise “Lisans dönemimde ciddi bir sakatlık geçirdim. Diz kapağım kaydı ve menisküsüm yırtıldı. 6-7 ay boyunca spor yapamadım, ancak bu dönemde geri dönme kararı alarak o zorlu süreci aşmayı başardım. Yine kendi kararımla akademik kariyerime yöneldim” şeklinde bahsetti.

Profesyonel destek ve ebeveynin rolü

Başarıya giden yolda profesyonel bir ekiple çalışmanın önemini vurgulayan Becan, sadece antrenörlerin değil, beslenme uzmanlarının, spor psikologlarının ve ebeveynlerin de rolünün büyük olduğunu belirtiyor. “Bir sporcunun, sadece teknik bilgiyle değil, doğru bir beslenme düzeni, uyku düzeni ve psikolojik desteği ile de başarılı olması gerekir. Bir sporcu, ne kadar yetenekli olursa olsun, iyi bir antrenör ve destek ekibiyle çalışmadığı sürece başarıyı elde edemez”. Ayrıca, ebeveynlerin sporcu çocuklarının mental sağlığında önemli bir rol oynadığını vurgululayan Becan, “Ebeveynin desteği, bir sporcunun psikolojisini doğrudan etkiler. İyi bir psikolojik sağlamlık olmadan, başarıya ulaşmak çok zordur” dedi.

Yarışma karakteri çok önemli

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da düzenlenen Euroasia Throwdown Uluslararası Crossfitt yarışmasından takım halinde madalya ile dönen Sinem Becan, kişisel olarak 150. madalyasını aldı. Yarışmada 3. derecesini elde ederek Bronz madalya kazanan Becan,”Madalya görmek, kürsüye çıkma isteği yorucu antrenmanlara dayanmanı sağlıyor. Başardık mutluyuz” ifadelerini kullandı. 26-27 Nisan’da yapılan yarışmaya iki buçuk aylık bir süre zarfında hazırlandıklarını belirten Becan,takım arkadaşlarından övgüyle bahsetti. Süreç yönetmenin çok önemli olduğuna vurgu yapan Becan, “Yarışma karakteri çok önemli. Yetenek kadar karakter ön plana çıkıyor. Hepimiz arkadaşız, bu sporu yapanların hepsi sorumluluk sahibi insanlar. Yarışma başlıyor, herkes birbirine rakip ama yarışma sonunda kaybeden kazananı tebrik ediyor. Çünkü bir sonraki yarışmada yine rakip oluyoruz. Biz bu süreci yönetebilen iyi bir ekibiz” dedi.


Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmemiz gerekiyor

İsveç’in birinci, Özbekistan’ın ikinci olduğu yarışmada Türkiye olarak üçüncülük elde ettiklerini belirten Becan, iyi ilişkiler sayesinde ev sahibi olarak bir sonraki yarışmalara da davet alabileceklerini söyledi. “Eğer biz kötü davransaydık bir daha Türkiye yarışmaya gelmeyecekti. Ev sahipliği yapıyoruz. Biz İsveç’e gittiğimizde belki de bizi dışlayacaklardı. Ne kadar bireysel olarak yarışsak da ülkemizi en iyi şekilde temsil etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.