Can Tunca
Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Ayşe Gertik Türkmen, mimarlık eğitiminin temel amacından restorasyon hatalarına, yapay zekanın tasarıma etkilerinden öğrenci yetkinliklerine kadar pek çok konudaki değerlendirmelerini Perspektif’e anlattı.
“Mimarlığın temel amacı, insan yaşamına uygun mekan tasarlamaktır”
Mimarlık eğitiminin yalnızca estetik bir disiplin olmadığını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Ayşe Gertik Türkmen, işlevsellik, dayanıklılık, kültürel uyum ve sürdürülebilirlik gibi temel parametrelerin öğrencilerin eğitim sürecinin merkezinde olduğunu belirtti. Türkmen, “Öğrencilerimize mimarlığın estetikten ibaret olmadığını; iklimsel verilerden malzeme seçimine kadar birçok bilimsel temeli olduğunu anlatıyoruz. Tasarım ilkelerini çevresel, toplumsal ve kültürel bağlamla birleştirmeyi öğrenmek zorundalar” dedi.
“Kimliksiz şehirler, yanlış tasarımın sonucudur”
Türkmen, günümüzde artan kimliksiz yapılaşmaya dikkat çekerek, iklimsel verilerin göz ardı edilmesinin modern şehirleri sağlıksız ve işlevsiz hale getirdiğinin altını çizdi. Tarihi Kıbrıs yapılarında doğal havalandırmayı, iklimsel uyumu ve malzemenin çevresel avantajlarını görebileceğimizi belirten Türkmen, bugünkü apartmanlara bakıldığında bu kaygıların yok olduğunu vurguladı.
Mimarideki estetik kaygıların yanı sıra yapılan binaların doğaya uygunluğunun önemine de dikkat çeken Türkmen, fakülte olarak birçok tasarım atölyesi yaptıklarını belirtti. Bu yıl katıldıkları Afet ve Eğitim Kurultayı’nda afet bilinci ile ilgili ders eksikliğine değindiğini ifade eden Türkmen “Mimarlık eğitiminde afet yönetimini baştan sona anlatan bütünlüklü bir ders yok. Oysa tasarım ve yapı derslerinde afet bilinci çok kritik. Tüm üniversitelerde bu eksikliği gidermek gerekiyor” dedi.

“Bilmediğiniz dönemi nasıl restore edebilirsiniz?”
Lefkoşa Surlar İçi’ndeki Selimiye Camii başta olmak üzere bazı restorasyonlarda yapılan hataların uzman eksikliğinden kaynaklandığını, bu durumun sosyolojik bir sorun haline geldiğini ve bu sebeple tarihi dokuya sahip çıkılamadığını ifade eden Türkmen “Ortaçağ yapısını restore eden ekipte ortaçağ bilimcisi yoksa bu büyük bir eksikliktir. Oymalar, semboller, yazılar yok edildi. Bu bilinçsizliktir” dedi.
“Yapay zeka doğru kullanılmalı”
Yapay zekanın mimarlık eğitimine etkileri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Ayşe Gertik Türkmen, yapay zekanın bir araç olduğunu fakat tasarımın ruhunu belirleyemeyeceğini söyledi. Yapay zekanın başarılı analiz yapabildiğini ama tasarımın coşkusunun insandan geldiğinin altını çizen Türkmen, “Öğrenciler hazır çözümlere alışınca düşünme gücünü kaybediyor. Yapay zeka doğru kullanılmalı; tasarımın yerine geçmesine izin verilmemeli” ifadelerini kullandı.

“Mimarlığa bilinçli gelen öğrenci zorlanmaz”
Mimarlık bölümü tercihi yapan gençlere de seslenen Türkmen, mimarlığın hayal gücünün ürüne dönüşümü olduğunu, tasarımın ise ciddi bir süreç olduğunu, bunları bilmeden gelen öğrencilerin zorlandığının altını çizdi. Öğrencilere, İnsan sağlığından yaşam kalitesine kadar her şeyi etkileyen bir meslek yürüttüklerini hatırlatan Türkmen, “Tasarım, insanın içindeki coşkunun dışa yansımasıdır. Biz dünyaya üçüncü boyutta bir iz bırakıyoruz. Bu iz insan yaşamını belirliyor. Bu yüzden mimarlığın ciddiyetini anlamak, farkındalıkla bu mesleğe başlamak gerekiyor” dedi.


/<


