/<
Fotoğraf: Özen Çatal
Can Tunca
Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi Engelsiz Sinema Salonu’nun açılışı için KKTC’ye gelen Türkiye Tekerlekli Sandalye Dans Milli Sporcusu Yeliz Güllü, hayat hikayesi ve engelli bireylerin dansla olan bağını Perspektif’e anlattı. Türkiye’de engelli bireylere yönelik birçok ilke de imza atan Güllü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de tekerlekli sandalye dansının yaygınlaştırılması için projelerinin bulunduğunun altını çizdi.
Engelli Hakları Savunuculuğundan Dans Pistlerine
1979 Ankara doğumlu, üç çocuk annesi Yeliz Güllü, dansla 2019 yılında engelli bir arkadaşının tavsiyesiyle tanışmış. Dans etmeye başlamadan önce de aktif bir sosyal hayatı olduğunu belirten Güllü, 2006 yılında yazdığı “Özürlü Olduğum İçin Kimseden Özür Dilemiyorum” kitabı ve 2008’de Türkiye’de bir ilke imza atarak düzenlediği “Engelliler Güzellik Yarışması” ile engelli bireylerin toplumdaki yerini güçlendirme çabalarıyla biliniyor. Güllü, 17 yıl boyunca amatör engelli tiyatro gruplarında da sahne aldığını belirtti.
Tekerlekli Sandalyede Yeni Bir Özgürlük
Tekerlekli sandalye ile tanışmasının hayatında yeni bir sayfa açtığını ifade eden Güllü, “Normal hayatımda tekerlekli sandalye kullanan biri değilim ama ilk tekerlekli sandalyeye oturduğumda şunu gördüm: hayatım boyunca süremediğim bir paten, kaykay, buz pateni gibi hayatımda eksik olduğunu hissettiğim bir şeyi tekerlekli sandalye ile tamamlayacağımı düşündüm. O ruhu hissettim,” dedi. Güllü, 2019’da Rusya’da katıldığı Kıtalararası Şampiyonası ve Dünya Kupası’nda “en iyi çıkış performansı” kupasını kazanarak, dans kariyerine hızlı bir başlangıç yapmış.
Evlat Acısı ve Verilen Söz
2020 pandemi döneminde herkes gibi kendisinin de zorlandığını, ifade eden Güllü, 12 yaşındaki ikiz kızlarından Senanur Güvenç’in yine aynı dönemde beyin tümörü rahatsızlığını yaşaması ve 2021 yılında vefatıyla büyük bir üzüntü yaşadı. Sonrasında kızının “dansı sonu ne olursa olsun bırakmayacaksın” sözleriyle motive olan Güllü, Türkiye Tekerlekli Sandalye Şampiyonası’nda 2021’den 2024’e kadar arka arkaya şampiyon olarak kızına verdiği sözü tuttuğunu belirtti. Ayrıca Güllü, geçtiğimiz yıl Antalya’da düzenlenen Dünya Kupası’nda “Junior Kategorisi”ne vefat eden kızı Senanur Güvenç’in adı verildiği için çok mutlu olduğunu ifade etti.
KKTC’de Yeni Bir Başlangıç
Kızının vasiyeti üzerine “Binlerce Yeliz dans etsin” hedefiyle çalışmalarını sürdüren Güllü, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın davetiyle 3 Aralık 2024’te Dünya Engelliler Günü’nde bir farkındalık balosunda sahne aldığını söyledi. Tekerlekli sandalye dansının KKTC’deki engellilere yayılması ve hayatlarına dokunulması gerektiğini belirten Güllü, KKTC’de bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade etti.
Dansın Birleştirici Gücü
Dansın sadece bir gösteri olmadığını, aynı zamanda engelli ve engelsiz bireyleri bir araya getiren eşsiz bir spor branşı olduğunu vurgulayan Güllü, “Dans, engelli ve engelsiz bireylerin bir arada yapabildiği tek spor branşıdır. Engelli ve engelsiz bireyler, partnerlerden biri ayakta, diğeri tekerlekli sandalyede olacak şekilde Latin danslarında ve serbest dans kategorilerde dans edebiliyorlar” dedi. Güllü, engelli bireylerin de yuva kurma ve aile kurma hayallerinin olduğunu ve dansın düğünlerinde bu özel anlarını yaşamalarına olanak tanıdığını belirtti.
“Bacaklarımız Teker Oldu”
KKTC’de tekerlekli sandalye dansına başlayan dört çocuğun heyecanını paylaşan Güllü, başlangıçta tereddütleri olan çocukların kısa sürede büyük bir istekle dansa sarıldıklarını vurguladı. Tekerlekli sandalye dansının vücudun esnekliğini ve görsel bütünlüğü gerektirdiğini ifade etti ve engelli bireylerin “yapamam” düşüncesinden uzaklaşıp bacaklarını teker olarak düşünerek başarılı olabileceklerini dile getirdi. Güllü, hedeflerinin arasında KKTC’den Avrupa ve dünya şampiyonalarına gidecek dansçılar yetiştirmek olduğunun altını çizdi.
Sibel Tatar’ın İlgisi
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar’ın engelli bireylere yönelik yoğun ilgisinden duyduğu memnuniyeti de dile getiren Güllü, bir devlet başkanlığının engellilere fırsat verilmesinin farkındalığın artırılmasına katkı koyduğunu belirtti. Güllü, Kıbrıs ziyareti sırasında Sibel Tatar’ın verdiği desteğin ve kendisine, “KTTC’de engellilerin annesi olabilecek ruha sahipsin” demesinin kendisini mutlu ettiğini anlattı.
Müzik ve Ruhun Bütünlüğü
Müziğin ruhun gıdası olduğunu ve dansla birleştiğinde engelli engelsiz herkes için iyileştirici bir etkisi olduğuna inandığını belirten Güllü, “Bedenimizin eğriliği değil, ruhumuzun düzgünlüğü çok önemli ” diyerek sözlerini tamamladı.
