/<
Can Tunca
“Kalite sürecinin özeti: Yaptığımızı kanıtlamak, kanıtladığımızı geliştirmek”
Yakın Doğu Üniversitesi kaliteyi kurumsal düzeyde geliştirme yönünde önemli adımlar atıyor; bağımsız kuruluşlarca yapılan üniversiteler arası sıralamalarda büyük sıçrayışlar gerçekleştiriyor. Geçtiğimiz Haziran ayında açıklanan Times Higher Education’ın 2025 Etki Sıralaması’nda, Yakın Doğu Üniversitesi, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda topluma katkı yapan dünyanın en iyi 43. üniversitesi olarak yer aldı. Üniversitenin Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) akreditasyon sürecine hazırlandığı şu günlerde, Yakın Doğu Üniversitesi Kalite ve Akreditasyon Koordinatörü Prof. Dr. Sevcan Kurtulmuş Yılmaz ile yürütülen kalite çalışmalarını konuştuk.
- Kalite çalışmaları üniversitemizde ne zaman başladı ve nasıl yapılandırıldı?
Üniversitemizde uzun süredir devam eden bir kalite süreci vardı; ancak 2023 yılında Kalite ve Akreditasyon Koordinatörlüğü yeniden yapılandırıldı. Rektörlüğümüz tarafından koordinatör olarak görevlendirildim ve koordinatörlüğe bağlı bir yönetim kurulu oluşturuldu. İlk dönemde beş kişiden oluşan bu kurul, kalite sürecinin sistematik hale gelmesinde önemli bir rol oynadı.
- Yakın Doğu Üniversitesi Times Higher Education’ın 2025 Etki Sıralaması’nda bu yıl dünyanın en başarılı 43. üniversitesi seçildi. Bu başarı nasıl geldi? Ekip olarak nasıl bir çalışma yürüttünüz?
Görevimize Eylül 2023 sonunda başladık; kısa süre sonra Kasım ayında Etki Sıralaması başvurusu vardı. Yönetim kurulu olarak önce sıralamanın kriterlerini analiz ettik. Üniversitemiz toplumsal katkı ve sürdürülebilirlik alanında zaten güçlüydü; bizim amacımız bu çalışmaları görünür kılmak oldu. Geçmişte yapılan bazı çalışmalar başvuru raporlarına yansımamıştı. Bu eksikliği gidermek için özellikle İletişim Fakültesi’nden iki hocamız rapor hazırlama ve etkinliklerin belgelenmesi süreçlerinde çok değerli katkılar sundu. Diğer üyelerimizle de yeni planlamalar yaparak daha stratejik bir başvuru süreci yürüttük.
Sonuçta üniversitemiz, ilk başvurusunda 401-600 bandından 201–300 bandına yükseldi. Bu gelişme üniversite içinde büyük bir memnuniyet yarattı. Ardından 2025 sıralamasında Yakın Doğu Üniversitesi, dünyanın en etkili 43. üniversitesi oldu. Bu süreçte fakültelerle pek çok toplantı yaptık. Çevre, doğa, insan hakları gibi konularda gönüllü çalışmalar yürüten akademisyenlerin faaliyetlerinin somut bir karşılık bulması, üniversite genelinde motivasyonu artırdı.
- Uluslararası sıralamalar dışındaki faaliyetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Koordinatörlüğümüzün temel görevlerinden biri de üniversite çapında kalite süreçlerini yönetmek. 2024 Şubat ayında üniversitemizin kalite süreçlerini analiz ederek mevcut durumu fotoğrafladık. “Kalite çalışmaları tüm birimlere yayılmış mı, hangi alanlarda eksiklerimiz var?” gibi sorulara yanıt aradık.
Bu dönemde Türkiye’deki YÖKAK, yurtdışında üniversiteleri akredite etme yetkisi aldı. İlk etapta Bosna Hersek, Arnavutluk ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki üniversiteler hedefleniyordu. Bu gelişme süreci daha da önemli hale getirdi. Biz de bu doğrultuda yeniden yapılanmaya gittik, yönetim kurulumuzu 10 kişiye çıkardık ve koordinatörlüğe bağlı 6 alt komisyon kurduk. 2024–2025 Bahar dönemi boyunca tüm fakültelerle toplantılar yaparak “YÖKAK bizden ne istiyor, biz hangi noktadayız, neler yapabiliriz?” sorularına yanıt olacak bir yol haritası hazırladık. Bizim 2025-2026 akademik yılı itibarıyla hedefimiz, hem güçlü olduğumuz yanları devam ettirmek hem de eksik olduğunu gördüğümüz veya daha iyi olabileceğini düşündüğümüz alanlarda da iyileştirmeyi sağlamak. Tüm birimlerimiz bu hedefe yönelik aktif olarak çalışıyor.
Toplumsal katkı faaliyetleri artık daha planlı ve koordineli ilerliyor. Farklı birimlerin ayrı ayrı yaptığı etkinlikler zaman zaman aynı çatı altında birleşiyor, multidisipliner bir yaklaşım ortaya çıkıyor. Ayrıca Rektörümüzün de yönlendirmesi ile güçlü olmamıza rağmen yeterince görünür olmayan bir alanı öne çıkardık: toplumsal cinsiyet eşitliği. Üniversitemizde çok sayıda kadın yönetici ve öğrenci var; toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden bir yapıya sahibiz. Bu çerçevede Toplumsal Cinsiyet Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Öğrenci Dekanlığı altında Cinsel Sağlık Destek Birimi kuruldu. Öğrencilerimiz, bu konularda destek alabiliyor.
- Kalite çalışmaları ile esas hedeflenen nedir?
Kalite süreçlerinin temel amacı, üniversitedeki her şeyin daha planlı, programlı ve şeffaf hale gelmesidir. Bizim için önemli olan, süreçlerin sadece belgelenmesi değil; aynı zamanda sürekli gelişim kültürünün yerleşmesidir. Bu nedenle kalite anlayışımızı şu ilkeyle özetliyoruz:
“Yaptığımızı kanıtlamak, kanıtladığımızı geliştirmek.”
- Süreç bundan sonra nasıl ilerleyecek?
Bundan sonra tüm akademik ve idari personel ile öğrencilerin sürece aktif olarak katılması ve inanması gerekiyor. Üniversitemizde kalite kültürünü genişletmek, özellikle geri bildirim mekanizmasını daha da arttırmak, sürece hem iç hem dış paydaşların katılımını sağlamak ve sürekli iyileştirme kültürünü üniversiteye yerleştirmek istiyoruz. Asıl hedefimiz bu.
- Teşekkürler hocam. Benim sorularım bunlar. Sizin eklemek istediğiniz var mı?
Ben öncelikle bu sürece inanarak destek veren herkese teşekkür etmek isterim. Çünkü kalite yolculuğu gönüllülükle ilerliyor ve biz inançlı bir ekiple çok pozitif bir şekilde çalışıyoruz. Ekip olarak bir aile gibi olduk; bu birlikteliğin büyük etkisi olduğuna inanıyorum. İşimiz zor; hem akademik hem de idari sorumluluklarımız var. Ancak birlikte çalıştığımız için birbirimizden çok şey öğreniyoruz.
Beni en çok heyecanlandıran noktalardan biri, kendi fakültem dışındaki birçok hocayla yakın arkadaşlıklar, hatta dostluklar kurabilmek oldu. Bu paylaşımlarımızı artırdı, farklı alanlarda yeni bilgiler edinmemizi sağladı ve sosyal olarak kabuğumuzun dışına çıkmamıza vesile oldu. Tüm birimler için bunun büyük bir zenginlik kattığını düşünüyorum. Farklı bakış açıları kazandık, ufkumuz genişledi. Bu nedenle özellikle ekibimize teşekkür ediyorum. Umarım bundan sonraki süreçte de aynı heyecanla yolumuza devam ederiz.